Cumartesi, Ocak 17, 2009

sigara üzerine.

sigara içmeyenin "dumansız hava" özgürlüğü kadar, sigara içenin dumanlı hava özgürlüğü de olmalı. özgürlük deyince "kendin dışındakilerin özgürlüğünü kısıtlamama" gerekliliği giriyor ya işin içine, sigara içenler dışlanıyor. çünkü zehirleyen sigaraya göre temiz hava daha büyük bir özgürlük durumu oluyor ister istemez.
keşke kimse sigara içmese, hatta sigara diye bir şey olmasa da, kimse zehirlenmese değil mi?
öyle olmuyor işte, alışkanlık dememiz de bundan ya. alışkanlık yanlış kelime aslında, doğrusu bağımlılık ama, bağımlılık çok negatif bir sözcük olduğundan kabul edemiyor içenler. yediremiyor kendilerine...
kanımca, sigarayı isteyerek içiyorsan sorun yok da, keyif almadan içiyorsan ortada bir sorun var. ne yani? bu kadar mı acizsin kendini kontrol etmekten?
sigaradan keyif almak da ayrı bir boyut tabii.. zararlı olduğunun bilincinde olduğun bir şeyden nasıl keyif alabilirsin? alıyorsun. zaten en keyif veren şeylerin başında zararlı şeyler geliyor ya hep. beynin farklı yerleriyle alakalı bir durum bence. zarar kavramı, keyif alımını etkilemiyor herhal. keyif alımı, rahatlamadan kaynaklanan bir sonuç da olabilir tabii. sigaraya bağımlı olmayan biri sigaradan keyif alır mı? alır. kendimi düşünüyorum 3 yıl önce, keyif alıyordum, hatta şu anda aldığımdan daha fazlasını. duman hoşuma gidiyordu, o dumanı izlemek bile yetiyordu beni mutlu etmeye. hala severim sigara dumanını da, şimdilerde aldığım keyfi, rahatsızlığın giderilmesi olarak açıklamak daha doğru olur sanırsam. nikotinsiz kalınca vücut, rahatsızlık yaratıyor, sonra içince o sigarayı rahatlıyorsun, bu da keyif veriyor mesela. bir nevi ihtiyaç giderimi yani.
evet çelişiyorum kendimle.
sorun şurada ki, bunca zaman sigarayı bırakacağımı söyledim durdum kendime. "bırakacağım ama şimdi değil, bir kadının sigara kokması çok çirkin bir şey ve ben gerçek bir kadın olduğumda sigara kokmak istemiyorum. sırf bu yüzden bırakacağım, ama şimdi değil, zamanı gelince. ben sigara içmeyi seviyorum"
eh be kadın... ne zaman gerçek bir kadın olacaksın ki?
hem sigarayı gerçekten de seviyor musun ki?
"bağımlı değilim, istesem bırakırım" sendromu var bir de...
o bende yok da oradan kurtarıyoruz, hani bir parça da olsa.
evet ben kendimi kandırıyorum.
ve aslında sahte bir keyif alarak içiyorum şu mereti.
sevdiğimi sanıyorum, -miş gibicilik oynuyorum.
ahh sahte keyif, kendi ağıma düşürdün beni, gerçekten de acizim kendimi kontrol etmekten belki.
işin kötüsü ne doğru ne yanlış karar veremiyorum.
sonuç, sigara içmeye devam ediyorum.

elimdeki sigaraya ve yazıdaki gel-gitlerin, çelişkilerin sayısına bakın bir.
kafam karışık gerçekten. böyle olmuyor, toparlanmıyor....
karara varılamıyor.
ne zor, doğru olanı bildiğin halde yapamamak.
resmen kontrol sorunu bu.
deliriyorum.

ama bağımlılığı yenmenin yolları da var,
gerçekten bırakacağım sigarayı gerçek bir kadın olduğumda.
gerçekten.
=)
gerçek bir kadın olmak da ne ola ki?
neyse...

1 yorum:

  1. "hele bi otur soluklan yiğenim" diye bi laf var =) hem hakkaten gerçek kadın ne ya?

    YanıtlaSil