Sah ein knab' ein röslein stehn,
Röslein auf der heiden,
War so jung und morgenschön,
Lief er schnell, es nah zu sehn,
Sah's mit vielen freuden.
Röslein, röslein, röslein rot,
Röslein auf der heiden.
Knabe sprach: ich breche dich,
Röslein auf der heiden!
Röslein sprach: ich steche dich,
Daß du ewig denkst an mich,
Und ich will's nicht leiden.
Röslein, röslein, röslein rot,
Röslein auf der heiden.
Und der wilde knabe brach
's röslein auf der heiden;
Röslein wehrte sich und stach,
Half ihm doch kein weh und ach,
Mußt es eben leiden.
Röslein, röslein, röslein rot,
Röslein auf der heiden.
Törkiş:
Bir çocuk bir goncagül gördü,
Kırdaki goncagül,
O kadar genç ve sabahgüzeliydi ki o
Hızlıca koştu çocuk ona yakından bakmak için
Pek sevinerek izledi onu.
Goncagül, goncagül, goncagül kırmızı,
Kırdaki goncagül.
Çocuk konuştu: seni koparırım,
Kırdaki goncagül!
Goncagül konuştu: ben de seni öyle iğnelerim ki,
Hep beni düşünürsün sonra,
Ve izin vermem bunu yapmana.
Goncagül, goncagül, goncagül kırmızı,
Kırdaki goncagül.
Ve yaramaz çocuk kopardı
Kırdaki goncagülü;
Goncagül savundu kendini ve iğneledi çocuğu,
Ama o bana mısın demedi, ne bir ah dedi ne de bir vah,
Boyun eğmek zorundaydı yani goncagül.
Goncagül, goncagül, goncagül kırmızı,
Kırdaki goncagül.
Cumartesi, Mart 07, 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder